Kameroğlu Desteklediği Adayı Açıkladı
Geçtiğimiz hafta Florya'da bir araya gelen Sefaköy esnafının yemeğine İKO eski yönetim kurulu üyeleri ve başkanının yanı sıra, yeni başkan adayı da katılım sağladı. Sektörün merakla beklediği ve İKO eski başkanı Alaaddin Kameroğlu'nun kendi tahtına aday gösterdiği ismin de açıklandığı yemek, sektörün bir çok gündem maddesinin ele alınmasına da ortam yarattı. Kameroğlu'nun merakla beklenen başkan adayı ise Hasan Gülaçtı oldu. Kameroğlu esnaflara tanıttığı başkan adayını tanımlarken dürüst, çalışkan, vizyon sahibi ve özellikle dünya kuyumculuk sektörünü yakından takip eden bir arkadaşımız ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz hafta Florya’da bir araya gelen Sefaköy esnafının yemeğine İKO eski yönetim kurulu üyeleri ve başkanının yanı sıra, yeni başkan adayı da katılım sağladı. Sektörün merakla beklediği ve İKO eski başkanı Alaaddin Kameroğlu’nun kendi tahtına aday gösterdiği ismin de açıklandığı yemek, sektörün bir çok gündem maddesinin ele alınmasına da ortam yarattı. Kameroğlu’nun merakla beklenen başkan adayı ise Hasan Gülaçtı oldu. Kameroğlu esnaflara tanıttığı başkan adayını tanımlarken dürüst, çalışkan, vizyon sahibi ve özellikle dünya kuyumculuk sektörünü yakından takip eden bir arkadaşımız ifadelerini kullandı.
Kameroğlu’nun Adayı Hasan Gülaçtı
Ben başkan olmasam dahi sektöre hizmeti bırakmam diyen Kameroğlu, önerdiği aday ile ilgili "Zamanı gelir, bir arkadaşımızı buluruz hep beraber, destekleriz, seçilirse bizi temsil eder. Başarıp devam ederse bir dönem daha devam eder. Ben demokrasiye inanan bir kişiyim. Yönetim kurulundaki arkadaşlarla görüştük fakat aralarından kimse aday olmak istemedi. Biz de aday olabilecek isimlerle ilgili araştırmaya girdik. Odamız üyelerinden Hasan Gülaçtı ‘ın bu göreve uygun olduğuna inandık ve kendisiyle görüştük. Birikimine ve işinin uygunluğuna güvenerek görevi üstlenebileceğini belirtti. Ben de kendisini yakından tanıyorum, özellikle dürüstlüğüne, çalışkanlığına ve vizyonuna saygı duyuyorum. Sadece perakendecilikte değil, imalatla ve ihracatla ilgili de bilgili biri. Bunda dünya kuyumculuğunu yakından takip etmesinin etkisi büyük. Bu özelliklerinden dolayı kendisini bu konuda destekleyeceğimi söyledim ve onunla yola çıktım.” açıklamasında bulundu.
Amaç Verimliliği Arttırmak Olmalı
Yeni gelecek yönetimin sorumluluklarına da değinen Kameroğlu "Biz bu dönem perakendecilere ağırlık verdik. Zaten geçmiş dönemlerde bu alanla ilgili bir çok hizmet yaptık. Odanın bundan sonra yapacağı, küçük imalatçılarla perakendecilerin verimliliğini artırmaya yönelik projeler üretmek. Bizim başlattığımız bu toplantıları devam ettirmeleri lazım. Perakendeci esnafı ne kadar ahenkli çalışırsa ve para kazanırsa, imalatçının işini de o kadar artırır. Bu birbirine bağlı bir iş.” yorumunu yaptı.
Yeni Yönetim Eğitime Önem Vermeli
Yeni yönetimin eğitime de önem vermesi gerektiğini vurgulayan eski başkan "Odamızın bünyesinde dershanesi, Kuyumcukent’teki ofisi ile birlikte eğitim yerleri var. Yeni yönetim eğitmenlerle anlaşıp, bu eğitim yerlerinde pazarlamaya ve müşterilerle ilişkilere yönelik çalışmalar yapacaklardır. Arkadaşımızın adaylığına karar vereli bir hafta oldu, yola yeni çıktık. Projelerini de yeni yeni geliştiriyorlar. Bu dönem bizim başlattığımız bankalarla mücadele konusunu da aynı şekilde devam ettirmeleri lazım.” dedi.
Davalarımız Sürüyor İstenildiğinde Her Zaman Hizmete Hazırız
Bizim görevimiz bitti ama, bu elimizi ayağımızı çektiğimiz anlamına da gelmiyor şeklinde konuşan Kameroğlu son olarak, oda bünyesinde açılan davalara da değinerek, her zaman hizmete hazır olduklarını da dile getirdi. Kameroğlunun konuyla ilgili açıklamasının tamamı ise şöyle; "Bize müracaat edildiğinde, bizden faydalanmak istenildiğinde, toplantılara geliriz, yönetimin yanında oluruz, onlara tecrübemizi aktarırız, faydalı olmaya çalışırız. Bu ister Sefaköy’de olsun, ister Pendik’te olsun. Alaaddin görevi bıraktı dedirtmeyiz. Şu an bizim odamızın 3 tane davası var. Bankalara verilen darphane ürünlerini satma yetkisini biz her yerde eleştirdik. Bunun yanlış olduğunu söyledik. Akabinde de dava açtık. Dava Danıştay’da devam ediyor. Bunun dışında PTT’nin gram altın satmasına dava açtık. Bunun da uygun olmadığını hukuk diliyle anlattık. Üçüncü olarak da İstanbul Altın Rafinerisine dava açtık. İstanbul Altın Rafinerisi bir devlet kurumuyuz algısı yaratmaya çalışıyor. İstanbul Altın Rafinerisinin %1’i sadece VakıfBank’a ait. Onlar bu ismi kullanarak böyle bir imaj yaratmaya çalışıyorlar. İnternette devlet güvencesi diye yazı yazmışlar, ona da dava açtık. Pek yakında bir dava daha açacağız, bankaların hurda altın toplaması hususunda. Bu çalışmaların sonuçlandırılmasında yeni yönetime olduğu kadar bizlere de sorumluluk düşüyor. Elimizden geldiğince destek olmaya çalışacağız.”