Yeni yıla girilirken uluslararası finansal kuruluşların
yayınladıkları raporlar, para ve emtia piyasasında ne yönde beklentiler
olduğuna dair ışık tutar. Bu raporlarda üzerinde en çok durulan nokta küresel
piyasalardaki deflasyon riskiyle gelen
likidite daralmasıdır. ECB nin raporlarında euro bölgesinde risklerin
azaldığına dair bilgiler yer almasına rağmen Fed cephesinde parasal genişlemeyi
sonlandıracağı haberleri belirsizliği artırıyor. Altının ons değeri anket
katılımcılarının %25i tarafından ilk çeyrekte 1200 doların altında diğer bir
%25 tarafından 1200-1250 bandında seyredeceği düşünülüyor. Döviz cephesinde yaşanan ise TL nin değer kaybetmesini
engelleme çalışmaları daha önceki yıllarda uygulanandan biraz farklı. Bu sefer
faiz kozu ısrarla kullanılmıyor, bunun nedeni geçtiğimiz yıllardakinin aksine
büyüme oranlarındaki daralmanın tolere edilebilir olmamasıdır, kısacası faiz
artırarak ekonomik durgunluğa sebep olmaktansa döviz rezervleri azaltılarak
kurun kabul edilebilir seviyede tutulması tercih ediliyor.
2,000 -2,030tl seviyesindeki
kur yılsonunda kabul edilebilir seviye
olarak değerlendirilip merkezin stratejilerini doğrulayacağını düşünüyorum
çünkü ABD’den gelen pozitif ekonomi verileri karşısında dolar /tl nin hızlı
artışını engelleyerek, olduğu seviyede tutmak bile başarıdır, aksi durum
risklerin devam ettiğine dair sinyal olarak düşünülmelidir.