Gülaçtı: "Ürün Standartlarımızı İyileştirelim"

Habergold olarak, İstanbul Kuyumcular Odası Başkanlığına adaylığını açıklayan Hasan Gülaçtı ile görüştük ve kendilerini yakından tanıma ve fırsatı bulduk. 1965 Sivas doğumlu olan Hasan Gülaçtı, 20 yıldır kuyumculuk sektörünün içerisinde. Şimdilerde Gülaçtı Kuyumculuk Sanayi Ticaret A.ş ortaklarından biri olan ve aynı zamanda Stil Gold Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Gülaçtı, kuyumculuk sektörü dışında başka faaliyetlerle de ilgileniyor. İşte Gülaçtı ile yapılan görüşmenin detayları.

Farklı sektörlerde faaliyet göstermesine rağmen esas alanı kuyumculuk sektörü olan Gülaçtı, sektörün tecrübe sahibi isimlerinden. Gülaçtı bize kısaca kendinden ve firmasının faaliyet alanlarından bahsetti. Gülaçtı konuyla alakalı "Firma olarak bu alanda yaklaşık 25 yıldır faaliyette bulunuyoruz. Ben de şahsım adına bir fiil 20 yıldır sektörün içerisindeyim. Sektörde üretimden toptancılığa ve mağazacılığa varana kadar tüm kademelerinin içinde bulunuyoruz. Gülaçtı olarak pres ürünler dışında, sektörde kullanılan takıların büyük bir kısmını üretiyoruz. Pres üretimimiz de sınırlı sayıda mevcut. Bize bağlı bulunan diğer bir firmamız ise alyans üretimi üzerine çalışmakta” ifadelerini kullandı.

"Antartika dışında bütün kıtalarda ürünlerimizi bulabilirsiniz”

Firma olarak yurt içi ve yurt dışında pazar paylarına da değinen Gülaçtı, "2008 dünya krizine kadar ağırlıklı çalışma alanımız yurtdışı idi. Krizle birlikte ticari dengeler değişince iç piyasaya yöneldik. İhracata ciddi anlamda önem veriyoruz. Antartika kıtası dışındaki tüm kıtalara ihracat yapıyoruz. Şu an iç piyasa dış piyasa pazar oranımız aşağı yukarı %65 yurt dışı, %35 yurt içi çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

"Altının önü her zaman açık”

Kuyumculuk sektörünün eski isimlerinden olduğu için kendisiyle sektörün geçmişini ve güncel durumunu da değerlendirdik. Günümüzde geçmişin kapasitesini yakalamanın neredeyse imkansız olduğunu savunan Gülaçtı, yine de altının değerli bir emtia olduğunu ve yıllar boyu değer kaybetmeyeceğini savundu. Gülaçtı konuyu "2007’li yıllara kadar kuyumculuk sektörü büyük bir ivmeyle büyüdü. Dünyada da bu böyle oldu. 2007’den beri hem yurt içinde hem yurt dışında kuyumculuk adına üretim de tüketim de büyük kan kaybına uğradı. Şu an tabii ki o yılların kapasitesine ulaşma şansımız yok ama farklı yerler, farklı kapılar açılıyor. Bir toparlanma da söz konusu dünya ekonomisinde. Sonuçta altın binlerce yıldır süregelen bir emtia. Kolay kolay kaybolmuyor. Şu an takıda kullandığımız altınların büyük bir kısmı binlerce yıl öncesinden çıkartılan altınlar. Dolayısıyla insanlar bu altını sürekli kullanmaya devam edecekler. Çok cüzi bir kısmı endüstriyel anlamda kullanılmakta, büyük bir kısmı takıda kullanılıyor. Altının her zaman önü açık, yeter ki biz ürün standartlarımızı daha da iyileştirelim, modern takı tasarımını daha da geliştirelim. Teknolojiyi de kullanarak daha kazançlı ürünler yapıp satabilelim” şeklinde yorumladı.