Bir önceki yazıda altını çizdiğim yılın ilk çeyreğinde
karşılaşacağımız belirsizlik ve volatilite bu yazının başlığına sebep olmuş
gibi görünüyor. Ons seviyesinin 1300 lerden başlayarak dirençleri test ettiği
ve ülke genelinde yaşanan olaylar
neticesinde yükselen dolar/tl kuru aynı yöne gidince altının tl ile karşılığı
kısa vadede beklenmeyen düzeye geldi.
Bu durum, geçtiğimiz yıllarda altını 100tl seviyelerinde almış bulunan yatırımcılar için satış fırsatı olarak görülmeye başlayacak çünkü "uzun süre yeniden o seviyeler görülmez " şeklinde bir algı hakimdi. Birçok analist ve altın konusunda uzman, FED tarafından varlık alımındaki kademeli azaltma kararını dayanak göstererek altının daha da gerileyeceğini bekliyordu. Ons/dolar öylesine çok dinamiklerle fiyatlanıyor ki, buna dolar/tl de eklenince belirlenebilen gram/tlnin, çift parite etkisiyle öngörülebilir olması zorlaşıyor. Böylece kimileri için fırsata dönüşmüş olan seviyeler, kimileri için endişe edilecek noktalara gelmiş olabilir.
Bundan sonra piyasaları neler bekliyor sorusuna yanıt bulmak için hem uluslararası gündemi hem de yerel seçimler öncesi yurtiçi haberleri yakından takip etmek gerekiyor. Yurtdışında; çarlık dönemi topraklarının kendisinde toplanmasını tasarlayan Rusya ve banka dışı finansal kuruluşların verdiği krediler dolayısıyla oluştuğu düşünülen balona sahip Çin, dünya piyasalarında risk teşkil ediyor.
Buradan gelen haberlerle trend yakalamış bulunan altın için 1370 üzerinde gerçekleşen birkaç kapanışla kritik direnç seviyelerine ulaşmasını, gerginliğin sonlanmasına yönelik gelişmeler engelleyebilir. Yurtiçinde; yılbaşından bugüne yaşanan siyasi gerginlik, 2008 yılındaki Lehman krizinden sonra gördüğümüz en yüksek yabancı çıkışına sebep oldu. Dolar/TL 2.2 nin altına her inişinde kısa süre sonra yeni bir haberle bu seviyenin üstüne atıyor.Yükselişi tutabilmek için ocak ayında piyasaya doğrudan müdahale eden Merkez Bankasının rezervlerindeki azalma 5.8 milyar doları buldu ancak gergin ülke gündeminde fayda sağlamadığı görülüyor.
Bu durum, geçtiğimiz yıllarda altını 100tl seviyelerinde almış bulunan yatırımcılar için satış fırsatı olarak görülmeye başlayacak çünkü "uzun süre yeniden o seviyeler görülmez " şeklinde bir algı hakimdi. Birçok analist ve altın konusunda uzman, FED tarafından varlık alımındaki kademeli azaltma kararını dayanak göstererek altının daha da gerileyeceğini bekliyordu. Ons/dolar öylesine çok dinamiklerle fiyatlanıyor ki, buna dolar/tl de eklenince belirlenebilen gram/tlnin, çift parite etkisiyle öngörülebilir olması zorlaşıyor. Böylece kimileri için fırsata dönüşmüş olan seviyeler, kimileri için endişe edilecek noktalara gelmiş olabilir.
Bundan sonra piyasaları neler bekliyor sorusuna yanıt bulmak için hem uluslararası gündemi hem de yerel seçimler öncesi yurtiçi haberleri yakından takip etmek gerekiyor. Yurtdışında; çarlık dönemi topraklarının kendisinde toplanmasını tasarlayan Rusya ve banka dışı finansal kuruluşların verdiği krediler dolayısıyla oluştuğu düşünülen balona sahip Çin, dünya piyasalarında risk teşkil ediyor.
Buradan gelen haberlerle trend yakalamış bulunan altın için 1370 üzerinde gerçekleşen birkaç kapanışla kritik direnç seviyelerine ulaşmasını, gerginliğin sonlanmasına yönelik gelişmeler engelleyebilir. Yurtiçinde; yılbaşından bugüne yaşanan siyasi gerginlik, 2008 yılındaki Lehman krizinden sonra gördüğümüz en yüksek yabancı çıkışına sebep oldu. Dolar/TL 2.2 nin altına her inişinde kısa süre sonra yeni bir haberle bu seviyenin üstüne atıyor.Yükselişi tutabilmek için ocak ayında piyasaya doğrudan müdahale eden Merkez Bankasının rezervlerindeki azalma 5.8 milyar doları buldu ancak gergin ülke gündeminde fayda sağlamadığı görülüyor.